İSLAM ALPYÜRÜK

Türkiye sabaha gözlerini kara bir güne açtı. Uyandığımda alt kattaki televizyondan ambulans sesleri geliyordu. Aşağı indiğimde sabaha karşı 10 ilde şiddetli bir deprem olduğunu ve 76 ölüme sebep olduğu yazıyordu. Bu gerçekten çok ciddi bir sayıydı ve depremden sadece 3-4 saat sonraki verilerdi bunlar. Hepimiz bir süre sonra kışlıkları giyip restorana geçtik ve kahvaltıdan sonra taksiyle zorlaya zorlaya merkeze indik. Metroyla direkt eve geçtim ve haberlere baktığımda ölüm sayısının artık 100'lerle tabir edildiğini görünce yaşadığım üzüntüyü size anlatamam. Şimdiyse ölüm sayısı binlerle tabir ediliyor. Anlık veriye göre 1762 vefat, 12068 yaralı var. (50.000 bini aştı maalesef) Ayrıca deprem etkisi bir çok ülkeden hissedildi ve Suriye' de de ölüm sayısı 1000' i geçti. Bir hayal edin dün biz Uludağ evlerinde mahsur kaldığımız saatlerde yaşayan ve yarın öleceğini bilemeyen yaklaşık 3000 tane birey, insan, umut şuan bu Dünyada değil. Bu ciddi ohal karşısında diğer insanlar gibi ...

Geçen hafta çalışırken farklılık olması ümidiyle Uludağ' da saati 37₺'ye bir iş ayarladım ve o gün bugündü. Hava durumu gün boyu kar yağışlı gösterse de sabah merkezde durumlar pek de öyle gözükmüyordu. Güneş daha doğmadan iş yerinin servisine bindik ve Uludağ'a çıkmaya başladık. Neredeyse 100 metrede bir kar seviyesi artmaya başlıyordu. Neredeyse en tepede olan restorana ulaştığımızda hayatımda hiç görmediğim bir kar havası karşıladı bizi. Gün boyu kar çok şiddetli bir şekilde artarken saat öğleden sonra 5 olunca artık çıkma zamanımız gelmişti. Arabaya bindik ve hareket ettikten 5 dakika sonra yeniden dönmek zorunda kaldık. Yollar neredeyse kapanmıştı ve inanılmaz bir trafik vardı. Restorana dönüp yaklaşık 4 saat yolları açmalarını bekledik. Akşam 9 gibi tekrar arabaya bindik ama işler çok daha kötü gitmeye başladı. Araba hareket bile edemiyordu neredeyse. 200-300 metre gitmiştik ki tekrar dönmek zorunda kaldık. Restorana döndükten sonra öğrendik ki dağa giriş ve çıkışlar ...