İSLAM ALPYÜRÜK

 Cumhuriyet 100 yaşında!                                                                                     (akşamki gölbaşı konserinden)

 

 Bugün 23'üme bastım. Yaşlandığımı hissetmem garip. Ve her yaş günümde olduğu gibi koca bir hayatı gözümde canlandırmam daha garip ve üzücü...

 Bugün Martı Tech.'den 1.07$ üzerinden 103 tane hisse aldım. Halka arz edileli 3 hafta olup ve her geçen gün değer kaybettiğinin farkındayım ama bu, böyle bir oluşumun küçük bir parçası olma arzumu yenemedi...  gelecekten edit: vizyonunu sevsem de hisseleri satmak zorunda kaldım martı! I'm out of money.

Erdeğe gelirken bir kez daha çevirmede asker kaçağı olarak yakalandım. ( geçen ay da Marmarise giderken jandarma tarafından yakalanmıştım) Tatil dönüşü ilk işim işlemleri başlatmak. Atarsa: $???

Son bir haftadır neredeyse sadece kafa dinliyordum. Geçen hafta bugün (salı günü) Hasan Konya'dan yanıma, Bursa'ya geldi. 3 gün gezdirmemin sonunda perşembe gecesi Muğla/Marmaris'e doğru gitmek için yola çıktık. Sabah Marmaris otogarına indiğimizde Veli ve Kadir çoktan inip bizi bekliyorlardı -onlarda Konya'dan gelen yakın arkadaşlarım-. 4' ümüz yine otogardan kalkan İçmeler minibüsüne binip kalacağımız apartın bulduğu kasabaya (İçmeler) gittik. Tuttuğum apart geçen sene kaldığım aparttı, hatta aynı odayı tutmuştum...  Odaya yerleşir yerleşmez direkt havuza gidip birkaç saat yüzdük. Sonra duş alıp uyuduk ve biz uyurken Naim geldi Muğladan (Mskü de okuyor). 2. Gün cumartesi de ilk gün gibiydi sadece havuz ve denizde yüzdük ve Kadir, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmak için evine geri dönmek için otogara gidip onu uğurladık. Ve kiralık scooterlar ile barlar sokağında gidip 20-30 kişilik bir ekiple hangover gece kulübüne gittik. Seçimin 2. Turuydu ve 14 Mayıs...

İnsanlığı aya taşıma misyonu Apollo,  50lerin sonunda başlayıp, 70lerin başında sona eren ve yüzbinlerce insanın ortaklaşa çalıştığı bir görevdi. F. Kennedy suikaste kurban gitmeden önce Nasa'yı teftiş ettiği bir sırada oradaki temizlikçi adama "burada ne yapıyorsun?" dediğinde adamın "uzay misyonu için çalışıyorum" demesi bunun en güzel örneğiydi. Soğuk savaşı başta götüren Sovyetler Birliğinin yaptığı ilkleri görünce Amerika çoktan ay için kolları sıvamıştı. Apollo misyonunun vizyonu önce ayı Jules Verne' nin kitabındaki gibi turlayacak, bir sonraki görevde de aya tam iniş yapılacaktı -ki bu da Apollo 11 e kalmıştı. Bu misyon Kolomb'un Amerika keşfinden daha büyük bir keşif olduğu için ve daha ilk insanın 1961 de uzaya çıktığını göz önüne alırsak birçok sorunu da barındırıyordu. Bunlardan biri de bu programı yönetecek bir bilgisayardı. Bilgisayar endüstrisi o dönemler emekle çağındaydı hatta bırakın interneti, programlama dediğimiz herhangi bir şey de ...

Geçen sene bir gün önce 5 Mayıs gecesi Denizlerin ölüm yıldönümünde mezarlarında anmak için yola çıkıp sabahın ilk ışıklarında Ankara'ya varmıştım. Eve geçtiğimde Hasan ve ben yokken Konya'dan ziyaretine gelen iki arkadaşı uyuyordu. Odalarına girdiğimde hepsi uyandı ve Hasan bizi tanıştırdı. Hızlıca kahvaltı yaptık çünkü onlar Ankara'yı gezecekti ben ise mezarlığa erkenden yetişmek istiyordum. Kahvaltı sonrası evden çıkıp önce Kızılay'a gidip oradan aktarma yapıp Karşıyaka mezarlığında indim. Mezarlık Türkiye'nin en büyük mezarlıklarından biri ve birçok giriş kapısından oluşuyor. Otobüsten indikten hemen sonra karşıdaki bir markete gidip Samsun marka bir paket sigara aldım. (Gezmişin son isteğinden biri bu sigaraydı) Marketçiye Denizlerin mezarını sorduğumda 2. Kapıya gitmemi söyledi. Tam da o esnada hemen karşıda 2. kapıya hareket eden bir minibüs vardı. Koşsam da yetişemedim ve görevli bir sonrakinin gelmesine bir saatten fazla olduğunu söyleyince yürümeye karar v...

Öncelikle hayırlı Ramazanlar. Gerçekten son dönemlerde zamana yetişemiyorum diyebilirim. Bir hafta sonra Nisan'a gireceğiz ve Mart' ın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini idrak edemiyorum. Ramazan'a 90 gün saydığımı hatırlıyorum da şimdi 3. güne başladık bile. Az önce sahurumu yaptım ve şimdi de uyumadan önce bugünü kayda almak istedim... Bir aydan uzun bir süredir uğraştığım tarım sigortamı gerekli yerlerden onay aldıktan sonra nihayet dün başlatabildim. Eve geçtikten birkaç saat sonra annem işte olacağı için iftarı hazırladım. İftarı yaptıktan da birkaç saat sonra annemin işten gelme saati geçince Habibe annemi aradı ve annemin eve gelirken kullandığı minibüsün kaza yaptığını öğrendik. İkimiz apar topar Çekirge devlet hastanesine gittik ve durumu çok şükür kötü değildi. Bir kaç tetkikten sonra 3.40 gibi hastaneden çıkıp ifade vermek için karakola gittik. Karakoldan sonra ancak daha yeni eve varabildik. Annemin durumu şimdilik iyi gibi ve umarım diğer yolcular da iyidir...  Sah...

Türkiye sabaha gözlerini kara bir güne açtı. Uyandığımda alt kattaki televizyondan ambulans sesleri geliyordu. Aşağı indiğimde sabaha karşı 10 ilde şiddetli bir deprem olduğunu ve 76 ölüme sebep olduğu yazıyordu. Bu gerçekten çok ciddi bir sayıydı ve depremden sadece 3-4 saat sonraki verilerdi bunlar. Hepimiz bir süre sonra kışlıkları giyip restorana geçtik ve kahvaltıdan sonra taksiyle zorlaya zorlaya merkeze indik. Metroyla direkt eve geçtim ve haberlere baktığımda ölüm sayısının artık 100'lerle tabir edildiğini görünce yaşadığım üzüntüyü size anlatamam. Şimdiyse ölüm sayısı binlerle tabir ediliyor. Anlık veriye göre 1762 vefat, 12068 yaralı var. (50.000 bini aştı maalesef) Ayrıca deprem etkisi bir çok ülkeden hissedildi ve Suriye' de de ölüm sayısı 1000' i geçti. Bir hayal edin dün biz Uludağ evlerinde mahsur kaldığımız saatlerde yaşayan ve yarın öleceğini bilemeyen yaklaşık 3000 tane birey, insan, umut şuan bu Dünyada değil. Bu ciddi ohal karşısında diğer insanlar gibi ...

Geçen hafta çalışırken farklılık olması ümidiyle Uludağ' da saati 37₺'ye bir iş ayarladım ve o gün bugündü. Hava durumu gün boyu kar yağışlı gösterse de sabah merkezde durumlar pek de öyle gözükmüyordu. Güneş daha doğmadan iş yerinin servisine bindik ve Uludağ'a çıkmaya başladık. Neredeyse 100 metrede bir kar seviyesi artmaya başlıyordu. Neredeyse en tepede olan restorana ulaştığımızda hayatımda hiç görmediğim bir kar havası karşıladı bizi. Gün boyu kar çok şiddetli bir şekilde artarken saat öğleden sonra 5 olunca artık çıkma zamanımız gelmişti. Arabaya bindik ve hareket ettikten 5 dakika sonra yeniden dönmek zorunda kaldık. Yollar neredeyse kapanmıştı ve inanılmaz bir trafik vardı. Restorana dönüp yaklaşık 4 saat yolları açmalarını bekledik. Akşam 9 gibi tekrar arabaya bindik ama işler çok daha kötü gitmeye başladı. Araba hareket bile edemiyordu neredeyse. 200-300 metre gitmiştik ki tekrar dönmek zorunda kaldık. Restorana döndükten sonra öğrendik ki dağa giriş ve çıkışlar ...